Covid-19 sürecinde eğitim-öğretimi etkileyen güncel sorunlar üzerine okul müdürümüz ve öğretmenlerimiz ile online toplantı gerçekleştirildi.
Covid 19 Sürecinde Eğitim Öğretimi Etkileyen Güncel Sorunlar 1. Giriş Eğitim her dönem ve şartta dikkat edilmesi ve tartışılması gereken bir olgudur. Özellikle modern dönemlerde, her insan, örgün ya da yaygın bir şekilde eğitim gördüğü için bu olgunun önemi kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Zira eğitim hemen fark edilebileceği gibi çok karmaşık ve aynı zamanda birçok unsur ile birlikte düşünülmesi gereken bir olgudur (Bircan, 2018, s. 157). Bireyde var olan potansiyeli tespit edip, bu potansiyeli en üst düzeye çıkarabilme süreci olarak tanımlanabilecek eğitim olgusu toplumdan topluma, zamandan zamana farklı biçimlerde şekillenmiş ve her yeni şekli ile de toplumları etkilemiştir. Tarihsel süreç içerisinde eğitim sistemi bağlamında, birçok strateji, yöntem ve teknik kullanılmış; çağın bilimsel ve teknolojik gelişmeleri ve insanların değişen ihtiyaçları doğrultusunda her dönemde yeni yeni öğrenme ortamları önemini hissettirir olmuştur (Yıldız, 2006, s. 302). Eğitim süreci devletin tüm vatandaşlarına eşit olarak sunduğu bir hizmet olduğu için kesintisiz devam etmesi gereken önemli bir süreçtir. Özellikle zorunlu eğitimde, eğitim kurumlarının açılamayacağı yerlere veya bireylerin eğitim kurumuna gidemeyeceği zamanlarda taşımalı eğitim, yatılı okul veya uzaktan eğitim gibi farklı yöntemler kullanılabilir. Bu yöntemlerden en kolayı uzaktan eğitim modelidir. Uzaktan eğitim zaman ve mekândan bağımsız, öğrenen ve öğreticinin bir araya gelme zorunluluğunun olmadığı tamamen sanal ortamlarda gerçekleşen yenilikçi bir eğitim sistemidir. Birçok öğrenenin tercih ettiği uzaktan eğitimde ortaöğretim ve yükseköğretim gibi her kademeden eğitim almak mümkündür (Enfiyeci, Büyükalan Filiz, 2019, s. 21). Eğitimin aksadığı veya yetersiz kaldığı durumlarda özellikle MEB uzaktan eğitim sistemini (EBA) aktif olarak kullanır. Deprem, sel, yangın gibi doğal afetler, yoğun kar, yağmur veya fırtına gibi kötü hava koşulları ve terör olayları kısa bir süre eğitimin durmasına neden olabileceği için yaşanan bu krizlerde eğitim sürecinin aksamaması amacıyla önemli tedbirler alınarak hızla çözüm üretilir. Hastalıklar veya salgınlar gibi öğrencilerin sağlığını etkileyebilecek durumlarda ise okullar içinde tedbirler alınarak eğitime ara verilmeden eğitimin devamı sağlanmaktadır. Dünya tarihi incelendiğinde eğitimi aksatan olaylar şöyle listelenebilir: • Savaşlar ve terör olayları • Doğal afetler • Hastalık ve salgınlar 2. Eğitim Sürecini Aksatan Durumlar 2.3.Hastalık ve salgınlar Günümüze kadar yaşanan ve eğitimin devamlılığının aksamasına neden olan olaylara karşı benzer özelliklere sahip oldukları için hızlı çözümler üretilmiştir. Sağlık problemleri ve salgınlardan ötürü ise ülkemiz tarihinde eğitimde aksaklık görülmemiştir. Çünkü ülkemizde yaşanmış salgınların az olması ve bölgesel yaşanması eğitimin aksamasına neden olmadan çözülebilmiştir. Salgınların yaşandığı yörelerdeki okullarda alınan tedbirlerle eğitim süreci aksatılmadan devam edebilmiştir. Fakat 2020 yılı başında başlayan ve halen devam eden COVID-19 salgını, ülkemizde ve dünyada ilk kez yaşandığı için bu salgına karşı çözüm üretmekte aksaklıkların yaşandığı görülmüştür. Koronavirüsler (CoV), soğuk algınlığından Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS-CoV) ve Şiddetli Akut Solunum Sendromu (SARS-CoV) gibi daha ciddi hastalıklara kadar çeşitli hastalıklara neden olan büyük bir virüs ailesidir (Covid19bilgi, 2020). İlk kez Aralık ayında görülen ve "2019-nCoV" olarak adlandırılan virüs, Koronavirüs ya da Corona Virüsü adıyla bilinmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 11 Şubat 2020'de koronavirüs kaynaklı hastalığa COVID-19 adını vermiştir. Daha sonra bu hastalık küresel salgın anlamına gelen "pandemi" olarak ilan edilmiştir. Hastalığın, Çin'in 11 milyon nüfuslu kenti Vuhan'daki Huanan deniz ürünleri pazarından kaynaklandığı tahmin edilmektedir. Koronavirüs, büyük bir virüs ailesinin bir alt türüdür, ancak yeni ortaya çıkan virüs dâhil sadece yedi tanesi insanlara bulaşabilmektedir. WHO'ya göre yeni virüsün "kuluçka dönemi", yani enfeksiyonun kapıldığı andan belirtilerin görüldüğü zamana kadar geçen dönem yaklaşık 14 gündür. Ama bazı araştırmacılar bu sürenin 24 güne kadar çıkabileceğini söylemektedir. Çinli bilim insanları, bazı kişilerin belirtiler görülmeden de enfeksiyonu yaydıkları uyarısında bulunmaktadır (BBC, 2020). 18 Mayıs 2020 itibarıyla dünyada 4.849.572 toplam vaka sayısı, 317.820 toplam vefat sayısı ve 1.880.169 toplam iyileşen hasta sayısı tespit edilmiştir (Worldometers, 2020). Ülkemizde ise 11 Mart 2020'de ilk vakanın görülmesinin ardından 18 Mayıs 2020 itibarıyla Sağlık Bakanlığının açıkladığı verilere göre 149.435 toplam vaka sayısı, 4.140 toplam vefat sayısı ve 109.962 toplam iyileşen hasta sayısı açıklanmıştır (Sağlık, 2020). Halen virüse karşı aşı çalışmaları devam etmektedir. Virüse karşı ilaç çalışmalarında olumlu gelişmeler yaşanmış ve hastalar geliştirilen ilaçlarla daha hızlı iyileşme sürecine girmiştir. Böylece ölüm oranı da düşmektedir. COVID-19 salgınının ilk görüldüğü Çin'de başlayan tedbirler daha sonra salgının görüldüğü diğer ülkelerde de uygulanmaya başlanmış, salgın durmayınca önlemler arttırılarak en son aşama olan sokağa çıkma yasağına kadar devam etmiştir. Sokağa çıkma yasağıyla birlikte üretim, alışveriş, ulaşım ve eğitim sektörleri de tamamen durdurulmuştur. Alınan tedbirler ile birlikte virüsün öğrenciler arasında yayılmasını tetikleyeceği gerekçesiyle örgün eğitime öncelikle belirli bir süre ara verilmiştir. Fakat virüsün yayılımı durdurulamayınca sonrasında ise örgün eğitimin tamamen durdurulmasına ve uzaktan (çevrimiçi) eğitime geçilmesine karar verilmiştir. Tüm eğitim kurumlarında 16 Mart 2020 tarihinden itibaren öncelikle üç haftalık ara verilmiş, ilk ve orta dereceli okullarda eğitime ikinci haftadan itibaren uzaktan eğitimle devam edilmiştir. Fakat salgının artmasından dolayı alınan kararların ardından bahar dönemi boyunca örgün eğitimden tamamen vazgeçilmiş ve tüm dönem uzaktan eğitimle devam edilmesine karar verilmiştir. Bu karar ile yükseköğretim kurumları da eğitimlerine uzaktan eğitimle devam etmiştir. 3. Uzaktan Eğitim Mektuplaşma ile başlayan uzaktan eğitim modeli daha sonradan radyo ve televizyonun hayatımıza girmesiyle daha da yaygın hale gelmiştir. Ülkemizde de okul okuma oranını yükseltme ve mezun birey sayısının arttırılması amacıyla açıköğretim okulları açılmıştır. İlk, orta, lise ve üniversite eğitiminde uygulanan açıköğretim yöntemi daha sonra lisansüstü eğitimde de kullanılmaya başlanmıştır. Anadolu Üniversitesinin 1982 yılında açtığı Açıköğretim Fakültesi bünyesindeki İktisat bölümü ilk uzaktan eğitim veren lisans bölümü olmuştur. Uzaktan eğitimi en fazla destekleyen ve yayılmasını sağlayan gelişme internetin icadıdır. Karasar'a göre (2002, s. 120) internet sayesinde "yer" kavramı, eğitim hizmetlerinden yararlanıp yararlanmamayı belirleyen bir kavram olmaktan çıkmıştır. Çünkü internette "bir yer", "her yer"dir. Ders programlarında sıkı sıkıya bağlı kalınan "yerellik", tahtını "küresellik" ya da "evrensellik" kavramlarına terk etmek üzeredir. İnternet teknolojisinin eğitimde kullanılmaya başlanması ile birlikte bu konuda adeta en uygun düzey diye bakılan yüksek eğitim ilgi odağı olmuştur. Mevcut bakış açıları ile bile küreselliğin ya da evrenselliğin en yoğun şekilde hissedildiği bu düzey için internet teknolojisi, kuşkusuz ideal bir ortam gibi algılanmıştır. Bu nedenle, internetin eğitimdeki uygulamalarında yüksek eğitim ağırlık kazanmıştır ve böylece yüksek eğitimde yeniden yapılanmalara gidilmiştir. Öğrenmenin gerçekleştiği, öğrenen ve öğretici arasındaki her türlü etkileşimin sağlandığı ve öğrenenle öğreticinin bir araya geldiği uzaktan eğitim, örgün eğitimden öğretim süreci kapsamında farklılık göstermektedir. Bu durumda öğrenmeyi etkileyen faktörlerin de değişiklik gösterdiği söylenebilir. Genel olarak eğitim sürecini etkileyen faktörlerden bazıları: motivasyon, topluluk hissi, bilişsel yük ve kaygı düzeyleridir (Enfiyeci, Büyükalan Filiz, 2019, s. 21). Uzaktan eğitim modeli ülkemizdeki eğitim kurumlarında da kullanılmaktadır. İlk ve orta öğretimin bağlı olduğu Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde mevcut EBA uzaktan eğitim sistemi mevcuttur. Yaşanan COVID-19 salgınıyla birlikte bakanlık bir hafta içinde sistemi geliştirmeye çalışmıştır. Tatil edilen bir haftalık aranın ardından uzaktan eğitime başlanmış ve bahar döneminin geri kalan haftaları uzaktan eğitimle sürdürülmüştür. Yükseköğretim kurumları ise kendi uzaktan eğitim alt yapılarına sahiptir. Üniversitelerde bazı dersler uzaktan eğitim yöntemiyle sürdürülmektedir. Bu yüzden, yaşanan COVID-19 salgınında üniversiteler mevcut uzaktan eğitim sistemlerini tüm öğrencilerin kullanabileceği şekilde geliştirmiş, böyle bir sistemi yoksa da yeni bir alt yapı oluşturarak uzaktan eğitime geçebilmiştir. MEB'in kararının aynısını uygulayan yükseköğretim kurumları da bahar döneminin geri kalan sürecini uzaktan eğitim modeliyle tamamlamıştır. Fakat uzaktan eğitim sistemi salgından önceki süreçte genellikle teorik derslerde kullanılmıştır. Bu nedenle salgın sonrası teorik derslerde kolay uygulanabilirken uygulamalı derslerde uygulanması biraz zor olmuştur.
Adres:
BOĞAZÖREN KÖYÜ BOĞAZÖREN KÜME EVLERİ NO 3 İÇ KAPI NO 1 BEYTÜŞŞEBAP / ŞIRNAK
Telefon
05412157240